Ayaş, Ankara'nın batısında şirin ve tarihi bir ilçedir.Başkente uzaklığı 57 km.'dir. Yolu asfalt olup, bunun 37 km.si çift yoldur.

Ayaş zenginlikleri, tarihi eserleri, kültür varlıkları, şifalı kaplıca ve içmeleri ile tanınır.İlçe ayrıca Ankara'nın sebze ve meyva üretim merkezidir. Yetiştirdiği ürünlerin başlıcaları dut, kiraz, kavun, karpuz, salatalık, biber ve domatestir.

Ayaş (Ayas) öztürkçe bir isimdir. "Parlak aydınlık gece" demektir. Ayaş bir türkmen oymağı adı olup, Oğuz Türklerinin Bozok Kolu, Gün Han Oğulları, Bayat Boyu, Barak obasına bağlı bir oymaktır.

1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Anadolu'ya giren Türklerin bir kolu olan Süleyman Bey komutasındaki Selçuklu Ordusu 1073 yılında, Doğu ile Batı ülkelerinin çeşitli merkezlerini birbirine bağlayan yol üzerindeki 5 büyük piskoposluk merkezinden biri olan Mnizos'u fethederek, buraya Ayas Oymağını yerleştirmiştir.

Ayaş ve civarında Bayat, Afşar, Peçenek ve Kargın gibi Oğuz Boylarına ait isimleri taşıyan yerleşim bölgeleri vardır.

Ayas oymağının bir kısmı Toroslarda, bir kısmı Mersin ve Silifke yolu üzerinde Kızılviran, Kızkulesi, Artıklı, Çavdarlı, Kabaşa, Kızılbağ; bir kısmı da Paşabeyli ve Çukur Köyleri ile Bulgar dağının Pınarbaşı yaylalarında, Gaziantep ve Suriye'nin Halep şehri civarında yaşamaktadır.

Zamanında ünlü Bağdat yolunun önemli bir durağı olan Ayaş adına, ilk defa 1462 tarihli ve 9 nolu vakıf kayıtlarında rastlanmıştır.

Selçuklu Türkleri buraya geldiklerinde hem şifalı suyu ve hem de müdafaası kolay olduğu için Karakaya mevkiine yerleşmiş ve bir kale ile kaplıca inşa etmişlerdir. Kaplıcanın yanında Kırkevler adı verilen ve halen yıkıntısı bulunan bina Erken Osmanlı dönemine ait bir Ayan yapısıdır. Restorasyonu yapılmaktadır. Karakaya Kaplıcası bin yıldan beri insanlığa şifa dağıtmaktadır.

Anadolu'da tarih M.Ö. 2000 yıllarında Hititlerle başlar. Çünkü Hititler Mezopotamya'dan aldıkları çivi yazısını ve Hiyeroglifi kullanmaya o tarihlerde başlamışlardır.

Her ne kadar o döneme ait yazılı bir belge yoksa da, elde edilen maddi kültür belgelerine göre Ayaş ve yöresinde aralıksız yerleşme vardır.

Ayaş'ın hemen yakınındaki Ilıca köyünde eski dönemlere ait eserler elde edilmiş, ayrıca Roma ve Bizans dönemlerine ait paralar, Eşe deresinde de bir aslan başı bulunmuştur. Aynı köyde bazalt bir temel üzerinde oturan ve kuzey tarafı Ilıca suyuna inen dik bir yamaçtan oluşan Asarcık höyüğünün, eski dönemlerde müstahkem bir kale olarak kullanıldığı sanılmaktadır.

Bayram köyünün Derebağ höyüğünde Roma eserleri ve aynı döneme ait paralar bulunmuştur.

Gökçebağ köyünün 100m. kadar doğusunda Galatlara ait olduğu sanılan bir kalenin kalıntıları vardır.

Orta Bereket köyünün 200m. kadar doğusunda bir höyük ve bunun güney doğusunda düz bir yerleşme alanı vardır. Bu bölgede bulunan eserlerin Hitit, frig, Grek ve Roma dönemlerine ait olduğu tesbit edilmiştir.

Çanıllı köyünde Roma dönemlerine ait gayet zarif kuplu bir vazo bulunmuştur.

Bayat köyünün güneyindeki çay kenarında Gavur Mezarlığı bölgesinde Bakır ve diğer tarihi dönemlere ait eserlere rastlanmıştır. Köy evlerinin bazılarının duvarlarında haçlı ve yazılı mezar taşları bulunmaktadır.

Feruz köyünün 1500m. güneyinde ve çayın yakınında bulunan Değirmenönü höyüğünde Kalkolitik bakır ve Roma dönemine ait seramikler bulunmuş ve köyün kuzeyinde birbirine çok yakın yerleşim merkezleri tesbit edilmiştir.

Pınaryaka köyünün köy yeri ve Asartepe mevkilerinde Frig ve Roma dönemlerine ait eserler ve civarda da haberlere rastlanmıştır.

Tekke köyü höyüğü, eski yerleşme alanlarından biri olup, bu bölgede Yeni Taş dönemine ait el baltası, Bakır dönemine ait bol sayıda seramik vardır. Köyde ayrıca benzerlerine Gordion Yassı höyükte rastlanan öğütme taşı, hayvan şeklinde içki kabı, Hitit bardağı, zarif bir testi bulunmuştur.

Başayaş köyünün 3 km.kuzeybatısında Bahçearası denilen eski bir yerleşme alanında Roma dönemi seramiği toplanmış, büyük küpler çıkmıştır. Köy cami avlusunda bir sütun başlığı vardır.

Gökler köyünün Alay Deresi mevkiinde Frig dönemine ait yonca ağızlı bir bardak bulunmuş, köy içinde sütun başlığı görülmüştür.

Sinanlı kasabasının Keçeler mevkiinde Roma dönemi eserleri toplanmış, muhtelif yerlerde sütun başlıkları görülmüştür. Afşar ve Gökpınarı bölgelerinde de eski çağlara ait yerleşim yerlerine ratlanmıştır.

Oltan kasabası ile Gençali köyleri höyüklerinde de Roma dönemi seramiği toplanmış, Oltan kasabasının Acıpınar ve Çetinaşı bölgelerinde küpler çıkmıştır.

Oltan'ın Türkeli Boğazı mevkiinde, Ankara çayına bakan dik ve yüksek bir yamaçta bulunan Çıngıllı mağaralarda, zamanında insanlar tarafından kullanıldığını gösteren izlere rastlanmıştır. Birinci mağrada tuğladan yapılmış bir havuz, ikincisinde ise çayla ilgili olduğu sanılan bir kuyu vardır.

Akkaya köyünde de şarap ilahı Dionyoss'a ait olduğu tesbit olunan, pişmiş topraktan yapılmış bir heykelcik başı bulunmuştur.

Ayaş'ın Ovabağları semtindeki Hisartepe ile bunun batı eteklerinde genişleyen düz yerleşim alanındaki Örencik tepede Grek ve Roma dönemlerine ait seramik ve paralar bulunmuştur.

Tarih öncesi dönemlerden beri yerleşme olduğu tesbit olunan Ayaş bölgesinde Hititler, Frigler, Galatlar ve Romalılar egemen olmuşlardır.

Türklerin gelişinden sonra XIII.yüzyılın ikinci yarısında Ankara ve çevresi 1354 yılında Orhan Gazi zamanında Osmanlı ülkesine katılmıştır.

Coğrafi Bilgi

Ayaş, Sincan, Polatlı, Beypazarı, Güdül, Kızılcahamam ve Kazan ilçeleri ile çevrili olup, alanı 1158 km2 dir. İlçe Merkezi Ayaş, Ankara'nın 57 km.kuzey batısındadır. son sayıma göre Ayaş'ın merkez ilçe nüfusu 6257'dir.

Ayaş'ın üçü belde 21 köyü bulunmaktadır. Bunlar Akkaya, Başayaş, Baş Bereket, Bayat, Bayram, Çanıllı, Evci, Feruz, Gençali, Gökçebağ, Gökler, ılıca, İlhan, Oltan, Orta Bereket, Pınarkaya, Sinanlı, Tekke, uğurçayırı, Ulupınar ve Yağmurdede.